Giriş ve Genel Tekrar
Video, 11. sınıf biyoloji yazılı sınavı için genel bir tekrar sunmaktadır.
Sınavda çıkması muhtemel konuların vurgulanacağı belirtilmiştir.
Öğrencilere sınav provası ve kaynak kitap önerilmektedir.
Kitap ve Kamp Bilgileri
Yeni AYT biyoloji video dersi kitabının tanıtımı yapılmaktadır.
Kasım ayında başlayacak olan üniversite hazırlık kampı hakkında bilgi verilmektedir.
Kitap, 11. ve 12. sınıf konularını kapsamaktadır.
Sinir Sistemi Tekrarı
Sinir sistemi, duyusal input sağlama, entegrasyon ve tepki verme işlevlerine sahiptir.
Nöron yapısı; hücre gövdesi, dendritler ve akson olarak detaylandırılmıştır.
Miyelin kılıf ve Ranvier boğumları ile ilgili bilgiler paylaşılmaktadır.
Nöronların Hücresel Yapıları
Nöronlar, bölünme yetenekleri olmayan ve enerjiyi glikoz ile üreten hücrelerdir.
Nöron yapısında gliya hücreleri, nöronları destekleyici görevlere sahiptir.
Şivan hücreleri çevresel, oligodendrositler ise merkezi sinir sisteminde miyelin kılıf sentezler.
Uyarı Yanıt Mekanizması
Uyarılar, duyu nöronları aracılığıyla algılanır ve merkezi sinir sistemine ulaşır.
Aferent (duyu) nöronlar, internöronlar ve motor nöronlar tanımlanmıştır.
Her uyarı belirli bir sıraya göre algılanarak tepki oluşturulmaktadır.
Impuls Oluşumu ve Eşik Değeri
Impuls, nöronda meydana gelen elektriksel ve kimyasal değişikliklerdir.
Eşik değeri, nöronun tepki vermesi için gereken en düşük uyarı şiddetidir.
Hep ya da hiç prensibi, nöronun impuls oluşturmasını belirler.
Sinir Teli ve Demeti
Sinir teli, tek bir nöronu ifade ederken, sinir demeti birçok nörondan oluşmaktadır.
Sinir demetindeki uyarı şiddeti artıyorsa, uyarılan nöron sayısı da artmaktadır.
Polarizasyon, Depolarizasyon ve Repolarizasyon
Polarizasyon, dinlenme halindeki nöronların durumu olarak tanımlanmaktadır.
Depolarizasyon, nöronun yük dengesinin bozulmasıdır.
Repolarizasyon ise nöronun yük dengesinin tekrar sağlanmasıdır.
Enerji Kaynağı ve Aksiyon Potansiyeli
Nöronlar impuls oluşturmak için enerjiyi kendi solunumu ile, yani ATP (Adenozin Trifosfat) üreterek karşılar.
Dinlenme potansiyeli -70 milivolt ile başlar.
Bir uyarı geldiğinde sodyum iyonları nöronun içine geçerek depolarizasyonu başlatır.
Potasyum iyonları dışarı çıkar ve repolarizasyonu sağlar.
Hiperpolarizasyon sonrası nöron önceki durumuna geri döner ve impuls iletimi gerçekleşir.
İmpuls İletimi ve Sinapslar
İmpuls, dendritten aksona doğru taşınır ancak sinapsta aksondan dendrite doğru iletilir.
Miyelin kılıfı, impuls iletimini hızlandırır ve bu iletim atlamalı iletim olarak adlandırılır.
Sinapslarda impuls iletimi kimyasal ve daha yavaştır, nörotransmitterler bu iletimde rol oynar.
Nörotransmitterler, sinaps boşluğuna egzostoz yoluyla bırakılır ve sonraki nöronun reseptörlerine bağlanır.
Beyin ve Omurilik Yapısı
Beyin, üç katmanla (sert zar, örümceksi zar, ince zar) korunur.
Beyin omurilik sıvısı, beyin ve omuriliği korur, iyon dengesini sağlar.
Hafıza, öğrenme ve bilinçli hareketler göz önünde bulundurularak uç beyin önemli işlevlere sahiptir.
Talamus, duyu bilgilerini düzenlerken, hipotalamus iç dengenin sağlanmasında görev alır.
Nöronların Rolü ve İstemsiz Hareketler
Sol yarımküre vücudun sağını, sağ yarımküre vücudun solunu kontrol eder.
İstemli hareketlerde sinyaller çapraz yönde hareket eder.
Sağ el kaldırılırken uyarı sol yarımküreden gelir ve omuriliğin ilgili kısmından geçer.
Refleks Tepkileri
Refleks hareketler için sinyal, dorsalden omuriliğe girer.
A-dan başlayarak D-dan çıkacak şekilde bir yay hareketi izler.
Refleks durumunda sinir sistemi doğrudan tepki oluşturarak hızlı yanıt verir.
Refleks Tecrübeleri ve Beyin Kontrolü
Refleks hareketler beyinsiz de gerçekleşebilir ancak beyin buradaki tepkileri baskılayabilir.
İğne batması durumunda beyin bu refleks halinde kolu çekmeyi engeller.
Sinir Sistemi Rahatsızlıkları
MS hastalığı miyelin kılıfların hasar görmesi ile ortaya çıkar.
Alzheimer, unutkanlıkla kendini gösterir ve nöronlar arası iletişimde sorun yaratır.
Parkinson hastalığı dopamin eksikliğinden kaynaklanır.
Endokrin Sistemi
Endokrin sistem hormonları vücutta taşıyan bezlerdir.
Üç tip bez vardır: endokrin (iç salgı), egzokrin (dış salgı) ve karmabez (her ikisini yapabilen).
Hipofiz bezi birçok önemli hormonu üretir ve diğer bezleri etkiler.
Hipofiz Bezi ve Hormon Üretimi
Hipofizin ön lobu büyüme, tiroid ve gonadotropin hormonları üretir.
Oksitosin ve ADH gibi hormonlar arka lobdan salgılanır.
Bu hormonların etkileri yavaş ama uzun süreli olur.
Hormonların Tanıtımı
Hipofiz bezinin bez türleri, hormonların işlevleri açıklanır.
Büyüme hormonu (STH) ve tetikleyici hormonlar hakkında bilgi verilir.
Tiroid bezinin TSH hormonu ile uyarılması ve tiroksin üretimi üzerinde durulur.
Hormonların Etkileri
Adrenokortikotropik hormon (ACTH) böbrek üstü bezinin kabuğunu uyarır.
FSH ve LH hormonları, erkek ve dişi üreme sistemindeki etkileriyle açıklanır.
Oksitosin, doğum sırasında rahim kaslarını uyararak doğumu kolaylaştırır.
Böbrek Fonksiyonları üzerindeki Hormon Etkileri
ADH hormonu idrarın miktarını düzenleyerek suyun geri emilimini sağlar.
Yetersiz ADH üretimi durumunda aşırı idrara çıkma durumu şekersiz diyabet olarak tanımlanır.
Oksitosin ürünü, süt bezlerinin çalışma etkisini artırır.
Tiroid Hormonları ve İşlevleri
Tiroid bezi, tiroksin ve kalsitonin hormonlarını salgılar.
Tiroksin metabolizmayı hızlandırırken, kalsitonin kalsiyum dengesini düzenler.
Yetersiz tiroksin üretimi çocuklarda cücelik, yetişkinlerde miks ödem ve guatr hastalığına neden olur.
Böbrek Üstü Bezi Hormonları
Kortizol hormonu stres durumunda yükselirken, bağışıklık sistemini baskılar.
Aldosteron, su ve tuz dengesini ayarlar ve böbreklerden sodyum emilimini artırır.
Adrenalin ve nöradrenalin, stres yanıtında rol oynayan hormonlardır.
Pankreas Hormonları
Pankreas, insülin ve glukagon hormonlarını üreterek kan şekeri dengesini sağlamaktadır.
Alfa hücreleri glukagon, beta hücreleri ise insülin üretir.
Pankreas hem hormon hem de sindirim enzimleri üretir.
Hormonların Üretimi
Pankreas, insülin ve glukagon hormonlarını üreten Langerhans adacıkları içerir.
Alfa hücreleri glukagon, beta hücreleri ise insülin üretir.
İnsülin kan şekerini düşüren ve glukagon ise yükselten hormonlardır.
İnsülinin İşlevi
İnsülin, kan şekerini düşürerek glikozun hücrelere girmesini sağlar.
Yeterince insülin üretilemediğinde, glikoz hücrelere geçemez ve bu durum şeker hastalığına yol açar.
İnsülin glikozu karaciğerde glikojen şeklinde depolamayı sağlar.
Şeker Hastalığı Türleri
Tip 1 Diyabet, genç yaşlarda otoimmün bir hastalık olarak ortaya çıkar.
Tip 2 Diyabet, genellikle 40 yaş üstü bireylerde görülür ve insülinin etkisinin azaldığı durumdur.
Tip 1 hastaları dışarıdan insülin almak zorundadır.
Glukagonun Rolü
Glukagon, kan şekeri normalin altına düştüğünde yükseltici etkisi olan bir hormondur.
Karaciğerdeki glikojeni glikoza çevirir ve böylece kan şekerini yükseltir.
Ayrıca yağ dokusundaki yağların yıkılmasına yardımcı olur.
Eşeysel Bezler ve Hormonlar
Eşeysel bezler, östrojen ve testosteron gibi hormonlar üretir.
Östrojen, dişilik özelliklerini ve menstrüel döngüyü düzenlerken, testosteron sperm üretimi ve erkeklik özelliklerini etkiler.
FSH ve LH hormonları, eşeysel bezlerin hormon üretimini denetler.
Feedback Mekanizması
Hormonların tepkime süreçleri birbirleriyle feedback mekanizması ile haberleşir.
Pozitif feedback, hormon salgısını artırırken, negatif feedback salgıyı azaltır.
Negatif geri bildirim, yeterli hormon üretildiğinde sistemin durmasını sağlar.
Göz ve Duyu Organları
Göz, üç tabakadan oluşur: sert tabaka, damar tabaka ve ağ tabaka.
Fotoreseptörler, gözün retinasında bulunur ve ışığı algılar.
Duyu organlarının işlevi, farklı reseptörlerle gerçekleştirilen değişiklikleri algılayıp sinir sistemine iletmektir.
Göz Yapısı ve İşlevi
Göz tansiyonu dengesi bozulursa glokom gibi rahatsızlıklar oluşabilir.
Ağ tabakada iki tip fotoreseptör bulunur: çubuk hücreleri ve koni hücreleri.
Koni hücreleri renkli görmeyi sağlar, çubuk hücreleri ise siyah-beyaz görüntü algılar.
Renk Körlüğü ve Tedavisi
Kırmızı-yeşil renk körlüğü, koni hücrelerindeki bozukluklar nedeniyle oluşur.
Son zamanlarda renk körlüğünü tedavi eden gözlükler geliştirilmiştir.
Rodopsin ve Görme
Rodopsin, karanlıkta iyi görmeyi sağlayan bir pigmenttir.
Gece körlüğü, yeterli A vitamini alımının olmaması nedeniyle gelişebilir.
Göz Kusurları
Miyop, görüntünün sarı benek önüne düşmesiyle karakterizedir; düzeltmek için kalın kenarlı mercek kullanılır.
Hipermetrop, görüntünün sarı benek arkasına düşmesiyle oluşur; ince kenarlı mercek ile düzeltilir.
Astigma, mercekteki kavislenmeler nedeniyle bulanık görmeye yol açar; silindirik mercek ile tedavi edilir.
İşitme ve Denge
Kulak, dış, orta ve iç olmak üzere üç kısımdan oluşur.
Kulak zarını koruyan Öztaki borusu, basıncı dengeler.
İç kulakta yer alan yarım daire kanalları dengeyi sağlamada rol oynar.
Koku ve Tat
Koku alma sinirleri doğrudan beynin ilgili merkezine ulaşır; talamus bu süreçte görev almaz.
Tat reseptörleri dilin her yerinde dağılmıştır ve beş ana tat algılandığı bilinmektedir.
Deri ve Duyuları
Deri, dokunma, sıcaklık hissi ve koruma işlevi görmektedir.
Epidermis, derinin en dış tabakasıdır ve ölü hücrelerden oluşur.
Bağ Doku
Bağ doku, vücuttaki diğer dokuları birbirine bağlayan destekleyici bir dokudur.
Makrofajlar bağışıklıkta kritik bir rol oynar.
11.sınıf biyoloji 1.dönem 1.yazılı | Genel tekrar
11.sınıf biyoloji 1.dönem 1.yazılı | Genel tekrar